Ankara'da yaşayan yüzde 60 engelli Dilek Altun, 10 yaşındaki oğluyla ev...
Altun, çareyi şiddet gördüğü için boşandığı eski kocasının yanına gitmekle bulurken, oğlunun okula kaydını dahi yaptıramadı
Ankara'da yaşayan yüzde 60 engelli Dilek Altun, 10 yaşındaki oğluyla evden çıkarıldı. Altun, çareyi şiddet gördüğü için boşandığı eski kocasının yanına gitmekle bulurken, oğlunun okula kaydını dahi yaptıramadı.
Kalçası çıkık bir şekilde dünyaya gelen 36 yaşındaki Dilek Altun'un hayat hikayesi vicdanları dağlıyor. Yedi yıl önce şiddet gördüğü için eşinden ayrılan ve 10 yaşındaki oğluyla Keçiören'de bir apartman dairesinde yaşayan Altun, ev sahibinin 'Bu evde ben oturacağım' iddiasıyla evden zorla çıkartıldı. Öte yandan Altun, babasından da şiddet gördüğü için 22 sene önce evden kaçarak kadın sığınma evine yerleşmişti. Öyle ki Altun, kimsesi olmadığından dolayı şiddet gördüğü eski eşinin evine yerleşti. Engelliliği nedeniyle herhangi bir işte çalışamayan Altun'un tek gelir kapısı devletten aldığı engellilik maaşı ve çocuk bakım yardımı. Altun'u en büyük yaralayan durum ise 5'inci sınıfa geçen oğlunu okula kaydettirememesi oldu. Altun, çaresizliğini ve yaşadıklarını İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabire anlattı.
Şiddet gördüğüm eski eşimin evine gelmek zorunda kaldım
Altun, ev sahibinin kendisine 'Ben kendim bu evde oturacağım' dediğini söyledi. Ev sahibinin sürekli kendisini uzun süredir evden çıkartmak için uğraştığını ve en sonunda da evden zorla çıkarttığını belirten Altun, Ben kendim yüzde 60 ağır engelliyim. 10 yaşında da bir oğlum var. Yedi sene önce eşimden ayrıldım anlaşamadığım için. Oğlumla birlikte yaşıyorum ve kimsem yok. Oğlum 5'inci sınıf öğrencisi ama okula kaydını yaptıramadım. Çünkü rahatsız olduğum ve ev bulamadığım için. Ben üç gün önce gidecek bir yer bulamadım. Akşam saat 22.00'de eski eşimi aradım. 'Evden birkaç günlüğüne uzaklaş ben kendim geleceğim' dedim. Çocuğum için mecbur kaldım ve şiddet gördüğüm eski eşimin evine gelmek zorunda kaldım. Şu an kendisi evde yok. Kendi evde kalmıyor. Ben oğlumla birlikte kalıyorum. O da evime geçmek tarzı konuşuyor. Benim de bugün evden uzaklaşmak lazım diye konuştu.
Babamdan şiddet görüyordum
Anne ve babasıyla 22 senedir görüşmediğini dile getiren Altun, Babamdan şiddet görüyordum ve gördüğüm şiddetlere dayanamayarak kadın sığınma evine kaçtım. Çünkü benim anne ve babam olmuş olsalardı ben bu durumda olmazdım dedi.
Kadınım, anneyim ve engelliyim
Kendisinin oğluyla birlikte hayata tutunmaya çalıştığını kaydeden Altun, Kadınım, anneyim ve engelliyim. Çok sesimi duyurmaya ve çalıştım. Çok çaresizlikle mücadele ettim. Yeri geldi ben aç kaldım. Ben açlığa da razıyım. Ben oğlumla her şeye tek başımıza razıyız. Sadece benim istediğim 5 bin lira kirayı geçmeyecek bir eve ihtiyacım var. Bin 800 lira engelli maaşım ve 3 bin 600 lira da çocuk yardımı parası var ifadelerini kullandı.
Çocuğumun aç kalması yerine başkalarından borç alıyordum
Altun, çocuğuyla karanlık evde susuz bir şekilde kaldığını söyleyerek, Bugün param olmadığında çocuğumun aç kalması yerine başkalarından borç alıyordum. Zaten aldığım parayı da yine borca veriyorum. Elektriği çoğu zaman karanlıkta kalıyordum. Susuz da kalıyordum ama bir tane çocuk var ve yapabileceğim başka hiçbir şey yok ifadelerine yer verdi.
Lağım fareleriyle doluymuş ki çocuğumun bütün kıyafetleri de orada
Altun, yaşadığı çaresizlik sonucu şiddet gördüğü eşinin evine taşınmak zorunda kaldığını kaydetti. Ev sahibinden de şikayetçi olan Altun, Allah öyle ev sahiplerine yedirmeyi nasip etmesin. Okula başlayacak oğlumun daha kaydını bile yaptırmadan 'Bana çık' dedi. Dalga geçer gibi de eşyalarımı bir caminin deposuna koydurttu. Camii hocasının dediğine göre de 'Sen bu eşyaları bir hafta içinde almazsan bu eşyalardan bir hayır bekleme'. Lağım fareleriyle doluymuş ki çocuğumun bütün kıyafetleri de orada. Benim çok acil bir şekilde eve ihtiyacım var. Neresi olursa olsun benim için hiç fark etmez sadece okula yakın ve kirası uygun bir eve ihtiyacım var açıklamalarında bulundu.
İddiaya göre, Altun'u evden çıkarmak için kendisinin oturacağını söyleyen ev sahibi, henüz kendi evine yerleşmedi.