Aydın'ın Söke ilçesinde 1930'lu yıllarda açılan ve son 56 yıldır da
1930'lu yıllarda Girit'ten Söke'ye gelen aile üç kuşaktır aynı meslekte, 56 yıldır da aynı mekanda vatandaşlara hizmet veriyor
Aydın'ın Söke ilçesinde 1930'lu yıllarda açılan ve son 56 yıldır da aynı adreste hizmet veren tarihi ticarethane 7'den 70'e tüm Sökelilerin hafızasında yer ederken, iş yeri sahibi Ramazan Erten 150 yıllık çanaklı terazisinden de vazgeçmiyor. 1930'lu yıllarda Girit'ten Söke'ye gelen aile üç kuşaktır aynı meslekte, 56 yıldır da aynı mekanda vatandaşlara hizmet veriyor. İlk olarak 'Sirkeci Ramazan' adı ile başlayıp 'Sirkeci Ali' ismi ile devam eden ve son dönemde de tekrar 'Sirkeci Ramazan' olarak isim değiştiren ticarethane, tarihi dokusu ile dikkatleri üzerine çekiyor. Girit'ten Söke'ye mübadeleyle göç eden Sirkeci Ramazan'ın asker izninde İzmir'den aldığı 5'er çuval bakliyatla başladığı ticaret, tarımda lahanadan ettiği zararı karşılamak için sirke yapımına geçmesiyle başka bir boyut kazanmış. Söke'nin tarihi işletmesi, 1926 yılında yapılan Cumhuriyet Pasajı olarak bilinen Hacı Mollazade Halil Efendi Hanı'nda 1967 yılından bu yana hizmet veriyor. Ticarethanede; bakliyat, zeytinyağı, nebati yağ, kuru kahve başta gelen ürünler olarak yer alırken; başka yerde zorlanarak bulunabilecek gaz lambası ve gaz lambasının fitili ile başlığı gibi parçaları, kostik, kaya tuzu, naftalin, çalı süpürgesi gibi malzemeleri de bulunuyor. Mevsimine göre sebzelik tohum çeşitleri ve bölgenin geleneksel ürünü doğal zeytinyağı sabunu da Sirkeci Ramazan'ın en fazla tercih edilen ürünleri arasında yer alıyor. 150 yıllık çanaklı terazi terazi alışkanlığından vazgeçmiyor 'Sirkeci Ramazan' ismi ile esnaflık neslinin üçüncü kuşak temsilcisi Ramazan Erten, dijital terazisi olmasına rağmen dededen kalma 150 yıllık çanaklı teraziden de vazgeçemiyor. Kızının üzerine devrettiği ticarethanenin dördüncü kuşağı da yakaladığını söyleyen Ramazan Erten, dedesi Ramazan Erten'in Girit'ten Söke'ye geldikten sonra ticari sürecini anlattı. Kendisinin 65 yaşında olduğunu 5-6 yaşlarından bu yana mesleğin içinden yetiştiğini ifade eden Erten, "Herkes süpermarketlere alıştı. Günlük ihtiyaçlarını küçük esnaftan alsınlar. Parası olsun olmasın. Deftere yaz derse yazarız. Süpermarketler öyle değil, paran varsa alışveriş yaparsın. Biz poşet parası da almıyoruz. Ben haftada iki kilo poşeti lokma koymak isteyen vatandaşlara bedava dağıtıyorum" diye konuşarak vatandaşlara küçük ve yerel esnaftan alışveriş yapma çağrısında bulundu.