Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Demokrasi gereği neyse biz aynen onu yaparız'

TAKİP ET

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Seçim Özel Ortak Yayınında gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

Seçim Özel Ortak Yayınında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bu yarışa birlikte çıktığımız Muharrem beyin buradan ayrılışına üzüldüm. Maalesef kasetlerle kumpaslarıyla makama gelen Bay Bay Kemal'in karşısına rakip olunca böyle bir kumpasla karşılaştı. Terör örgütleriyle kol kola yürüyen Kılıçdaroğlu, karşısına çıkınca böyle bir şeyle karşısına çıkıldı. Böylelerinden her türlü saldırı beklenmeli. Ben özellikle bugün kendisini aradım böyle bir süreçle ilgili kendisiyle konuşayım istedim. Bu bir FETO taktiği. Bunlar bunu her an yapabilir. Geçmişte de bunlar yapıldı. Kılıçdaroğlu bu makama bir kaset komplosuyla geldi bunu da olmayacağını açıklayarak geldi. Devlet olarak bu konuda her türlü yardıma hazır olduğumuzu kendisine söyledik. Böyle bir yarışta yalnız bırakmak asla doğru olmaz. Tabi yarış keşke 4'te 4 devam etmiş olsaydı” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, televizyon kanallarının gerçekleştirdiği ortak yayına katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada gazetecilerin sorularını yanıtladı.

“Bu bir FETO taktiği”

Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce'nin hakkında çıkan iddialara ilişkin konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bu yarışa birlikte çıktığımız Muharrem beyin buradan ayrılışına üzüldüm. Maalesef kasetlerle kumpaslarıyla makama gelen Bay Bay Kemal'in karşısına rakip olunca böyle bir kumpasla karşılaştı. Terör örgütleriyle kol kola yürüyen Kılıçdaroğlu, karşısına çıkınca böyle bir şeyle karşısına çıkıldı. Böylelerinden her türlü saldırı beklenmeli. Ben özellikle bugün kendisini aradım böyle bir süreçle ilgili kendisiyle konuşayım istedim. Anladığım kadarıyla Kılıçdaroğlu'nun kol kola olduğu bu Muharrem beyden saldırı olan bir şeydir diye söylemiyorum. Bu bir FETO taktiği. Bunlar bunu her an yapabilir. Geçmişte de bunlar yapıldı. Kılıçdaroğlu bu makama bir kaset komplosuyla geldi bunu da olmayacağını açıklayarak geldi. Bunu açıklayan kalktı bu defa aday olduğunu açıkladı. Enteresan olan Muharrem beyin bu kararının arkasında birçok şüphesiz ki gerçekten namuslu haysiyetli insanların kabullenemeyeceği bazı saldırıların olduğunu bugünkü görüşmemizden anlıyorum. Bir insanın her şeyden haysiyet namusu çok önemli. Nitekim avukatlarına bu konuyla ilgili böyle bir görevi verdiğini kendileri ifade ettiler. Devlet olarak bu konuda her türlü yardıma hazır olduğumuzu söyledik. Böyle bir yarışta yalnız bırakmak asla doğru olmaz. Gerek Adalet gerek İçişleri bakanlığı olarak bunların yapılabileceği bizim bulunduğumuz makamında görevidir. Tabi yarış keşke 4'te 4 devam etmiş olsaydı. Oy pusulasında değişen bir şey yok bu 4'lü yerini alıyor. Temennim sonucu güzel olsun” dedi.

“Bay Bay Kemal'in omuz omuza olduğu mahfiller ile biz şu anda adeta savaş halindeyiz”

Terörle mücadelede ki son noktaya da değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye'nin 40 yıllık terörle mücadele tarihinin en büyük kazanımlarını sarf ettiğimiz noktadayız. Cudi, Gabar, Tendürek'te biz varız. Bay Bay Kemal'in omuz omuza olduğu mahfiller ile biz şu anda adeta savaş halindeyiz. Sınırlarımız dışında da inlerinden çıkamaz haldeler. Kafasını çıkartanın tepesini eziyoruz. Şu anda Kılıçdaroğlu'nun el ele olduğu kimler bunlar. Onlar da umutlarını kendilerine özerklik sözü veren Kılıçdaroğlu'na bağladılar. Suriye'den çekilerek kendilerine alan açma taahhüdünde bulunan Kemal'e bağlamış durumdalar. Cezaevlerini boşaltmaktan teröristleri kamuya doldurmaktan şu anda vaatler havada uçuşuyor. Bu pazarlıkları tarafların hiçbiri de reddetmiyor. Sadece kelime oyunlarıyla milletimizi oyalamaya çalışıyor. Zaten HDP'nin temsilcileri açık açık bunları meydanlarda da söylüyorlar. Bu seçimin sonunda ya terör örgütü tamamen bitecek ya da tamamen milletimizin canına namusuna malına göz dikecek güce kavuşacak. İşin en acı tarafı da kendilerini milliyetçi milli görüş ulusalcı demokrat olarak tanımlayan masa ortaklarının bu pazarlığa göz yummasıdır. Parlamento da bu işi başına konuşmadılar. Sadece göz yummakla kalmıyor. Meşrulaştırmak için 40 dereden su getiriyor. Rabbim kimseyi Kılıçdaroğlu'nun peşine düşüp de bir ömür savunduğu değerlere sırtını dönenlerin durumuna düşürmesin diyorum. Masada tamamen suç ortaklığına dayalı bir işbirliği oluşmuş durumda bu yüzden kimse kimseye hatasını söylemiyor. Terör örgütleriyle kol kola yürüyerek şehitlerimizin ruhunu incitenlere vatandaşımız Pazar günü cevabını verecektir” ifadelerini kullandı.

“Demokrasi gereği neyse biz aynen onu yaparız”

Seçimi kaybedilirse nasıl bir tavır sergileyecekleri sorusuna ilişkin konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “ Bunu değerlendirmeyi bile gereksiz buluyorum. Bu tür soru olsa olsa terör örgütlerine sorulur. Biz Türkiye'de demokratik yolla iktidara geldik. Nasıl halkımızın teveccühü ile geldiysek ola ki halkım böyle bir farklı karar verilecek olursa demokrasi gereği neyse biz aynen onu yaparız. İBB'yi CHP kazandığında bizim başkanımız hayır biz çıkmıyoruz dedi mi? Belediye başkanlığını kazananlara kalkıp makamı verdiler. Mecliste açık ara İstanbul Büyükşehir de önde olduğumuz halde hiç böyle bir tereddütte yer bırakmadılar. Ankara'da bizim arkadaşlarımız hayır dediler mi? Bu tür anlayış bu tür yapı CHP'ye aittir. İşte şimdi sanatçıları falan sokağa döküldü şimdiden. Böyle bir şey bizde söz konusu olamaz. Ülkenin meşru yönetimine görev süresince saygı duymak demokrasiye saygısı olan bireyin vazifesidir. Demokrasiyi özümsemiş partilerin birlikteliğiyle kurulan Cumhur İttifakı sandıktan çıkan her sonucu meşru kabul edecektir. Karşımızdakilerden de aynı taahhüdü bu açıklıkta bekliyoruz. Ancak CHP tarafı her seçim öncesi ve sonrasında demokrasiye zarar verecek söylentiler yaymayı maharet sanıyor. Şimdi sandık güvenliği diyorlar. Sandık demokrasinin namusudur. Koy adamlarını oraya eksik bırakma. Hepsi bizim elemanlarımız orada nasıl güvenceyse senin elemanların da güvence olsun” dedi.

“AK Parti olarak ülkemizde LGBT'nin savunulmasına karşı da mücadelemizi sonuna kadar yürüteceğiz”

LGBT ve o tür atılımlara yönelik seçim sonrasında yapılacak çalışmaların ne olacağı sorusunu yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletimizin temelini oluşturan aile yapımızı koruma, evlatlarımızın geleceğine sahip çıkma sorumluluğumuz da var. LGBT türü akımların bireylerin kendi dünyalarında yaşadığı sapkınlıklar olmaktan çıkıp toplumsal dayatmaya dönüşmesi milli varlığımızı tehdit eder. Bunun için bu tür sapkın atılımların meşrulaştırılmasına izin veremeyiz. AK Parti olarak ülkemizde LGBT'nin savunulmasına karşı da mücadelemizi sonuna kadar yürüteceğiz. LGBT'i savunan hiç kimseye ve hiçbir kuruma da asla müsemma göstermeyeceğiz. Tavrımız bu kadar netti. Aileyi korumaya yönelik anayasa değişikliğine dair biz bir teklif verdik. Meclisin çalışma takvimi içerisinde bunu gerçekleştiremedik. Seçim sonrasında yine aynı çerçevede adımlarımızı atacağız. 14 Mayıs'tan sonra bu konuda ülkemizde önemli gelişmelerin yaşandığına şahitlik edeceğiz. Açık açık söylüyorum LGBT AK Parti içine sızamaz. MHP'ye de sızamaz. Cumhur İttifakı'na da sızamaz. Ama CHP'ye sızar mı tam içinde. HDP, İYİ Parti içinde. Hepsi bu işte işbirliği yapmış vaziyette. Bunlara karşı tavrımızı sürdüreceğiz. Güçlü milletler güçlü ailelerden oluşur. Seçim sonrası attığımız adımın devamını sağlayacağız” dedi.

“Biz yaratılanı yaratandan ötürü sevdik”

Kürtleri asimile ettiği iddiasına yönelik sorulan soruya karşı konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kürt kardeşlerimizin iradelerini gasp etmek bu kardeşlerimizi terör örgütleriyle aynı tutma çabası bir defa küresel bir tezgahtır. PKK tıpkı diğer eli kanlı örgütler gibi sadece bir terör örgütüdür. Buradan ben kürt kardeşlerimi tenzi ederim. Burada ister istemez Selo'ya gelmem lazım. Ne için içeride? Diyarbakır'da 51 kürrt kardeşimin ölümüne neden olan o değil mi? Onları sokağa döken o değil mi? Bunun hesabı sorulmayacak mı? Bir hukuk devletinde bu kürt kardeşlerimizin hakkını aramak bizim görevimiz. O yavru Yasin Börü'yü öldüren bu alçaklar değil mi? Ben burada şimdi katil olan kişiler ayrı ama orada maktul olan 51 kürt kardeşlerimiz değil mi? Kimse hesabını sormuyor. Aynı eleştirdiğimizi söylüyor. Yakından alakası yoktur. Benim partimde bunca kürt kardeşim var bakanlık yapan kardeşlerimiz var. şu anda Şanlıurfa'dan Bekir bey aynı zamanda Adalet Bakanım kürttür. Bekir beyi listenin başında aday koydum Şanlıurfa'da neden bazıları bunu bilsin diye. Biz yaratılanı yaratandan ötürü sevdik. Asla böyle bir ayrıma böyle bir bölücülüğe fırsat vermedik” diye konuştu.