Her birey zorlu olaylardan sonra büyüyemiyor
Psikolog Özge Sert, "Psikoterapi, bireylerin yaşadıklarını anlamlandırmalarına, bu süreçten güçlenerek çıkmalarına ve büyümelerini destekleyici farkındalık geliştirmelerine yardımcı olabilir. Zorlayıcı durumlar sonrası büyüme, her bireyin deneyimleyebileceği bir süreç değildir" dedi.
Psikolog Özge Sert, Psikoterapi, bireylerin yaşadıklarını anlamlandırmalarına, bu süreçten güçlenerek çıkmalarına ve büyümelerini destekleyici farkındalık geliştirmelerine yardımcı olabilir. Zorlayıcı durumlar sonrası büyüme, her bireyin deneyimleyebileceği bir süreç değildir dedi.
Deneyimlerden büyümek herkes için aynı kolaylıkta olmuyor. Bazı kişiler daha zor anlar yaşıyor.
Zorlayıcı durumlar hayatın ayrılmaz bir parçasıdır
Konuyla ilgili Onma Psikoloji'den Psikolog Özge Sert açıklamalarda bulundu. Psikolog Sert, Öldürmeyen şey bazen de güçlendirebilir. Zorlayıcı durumlar elbette hayatın ayrılmaz bir parçasıdır. Fakat bir açıdan bilindiği üzere zorlayıcı yaşam olayları, bireylerin yalnızca duygusal olarak yaralanmasına değil, aynı zamanda hayatın anlamını yeniden değerlendirmesine de yol açabilir. Zorlayıcı durumlar sonucunda büyümek, insanların psikolojik dayanıklılığını artırarak daha güçlü bir benlik algısı oluşturmalarına yardımcı olabilir dedi.
Dönüştürücü gücün sonucu büyümedir
Zorlayıcı deneyimlerin dönüştürücü bir tarafı olduğuna vurgu yapan Sert, Zorlayıcı olaylar, bireylerin mevcut yaşam düzenlerini altüst edebilir ve bu durum, kişinin iç dünyasında derin değişiklikler oluşturabilir. Ancak, bazı bireyler bu kriz durumlarından sonra eski hallerine dönmekle yetinmeyip, bu deneyimleri daha büyük bir içe ait güç ve bilgelikle anlamlandırır. Büyüme kavramı, bu dönüştürücü gücün sonucudur. Bu süreçte bireyler, yaşamlarına daha büyük bir perspektif kazanabilir, empati kapasitelerini artırabilir ve yaşamın anlamına dair daha derin bir farkındalık geliştirebilirler ifadelerini kullandı.
Dayanıklılık geliştirenler, zorluklara rağmen ayakta kalabilir
Zorlayıcı deneyimler sonrası büyümeyi destekleyen faktörleri sıralayan Psikolog Özge Sert, daha sonra şunları söyledi:
Her birey zorlayıcı durumlar sonrası büyüme sürecine farklı tepkiler verebilir. Büyümeyi etkileyen bazı faktörler ise sosyal destek, kişilik özellikleri, başa çıkma stratejileri olarak sıralanmaktadır. Ayrıca
zorlayıcı durumlar sonrası büyüme, psikolojik dayanıklılık ile yakından ilişkilidir. Dayanıklılık, bireyin stresli ve zorlayıcı olaylara karşı esneklik gösterme kabiliyetidir. Tıpkı trambolinin esnek ve güçlü filesi gibi, dayanıklılık da zorluklar karşısında bizi koruyup, her zıplamada daha yükseğe çıkmamıza imkan tanır. Dayanıklılık geliştiren kişiler, yaşadıkları zorluklara rağmen ayakta kalabilir, duygusal düzenlemelerini daha rahat sağlayabilir ve hayatlarına devam edebilirler.
Kişisel gelişimler şekillenir
Zorlayıcı durumlar sonrası büyümenin birçok farklı alanda gerçekleştiğine vurgu yapan Psikolog Sert, Büyüme farklı alanlarda gerçekleşebilir. Bu alanlar, bireylerin yaşamlarına anlam katma biçimlerini ve kişisel gelişimlerini şekillendirir. İlişkilerde derinleşme, yeni imkanlar, kişisel güçlenme olarak 3 farklı alanda kişisel gelişim şekillenebilir dedi.
Zorlayıcı olaylar sonrası herkes büyüme gösteremez
Psikoterapinin çok önemli olduğuna dikkat çeken Psikolog Özge Sert, ardından şu ifadeleri kullandı:
Bireyi zorlayan durumlar sonrası büyümenin gerçekleşmesi için profesyonel destek oldukça önemlidir. Psikoterapi, bireylerin yaşadıklarını anlamlandırmalarına, bu süreçten güçlenerek çıkmalarına ve büyümelerini destekleyici farkındalık geliştirmelerine yardımcı olabilir. Terapistlerin bu süreçte danışanla birlikte yürümesi, bireyin duygusal iyileşmesine ve deneyimlerini olumlu bir şekilde dönüştürmesine katkı sağlar. Zorlayıcı durumlar sonrası büyüme, her bireyin deneyimleyebileceği bir süreç değildir. Ancak zorlukların içinden çıkıp buradan gelişim sağlamak da mümkündür. Zorlayıcı olaylar, görülmeyen yönüyle bireylerin daha güçlü, dayanıklı ve hayatlarına daha anlamlı bir bakış açısıyla devam etmelerini sağlayabilir. Bu süreç bireylere, yaşanan acının ardından gelen iyileşmenin de mümkün olduğunu gösterir.