Herkesin terk ettiği memleketine Almanya'yı bırakıp yerleşti
Almanya'da 49 yıl yaşadıktan sonra memleketi Kahramanmaraş'ı özleyen 73 yaşındaki gurbetçi, depremden sonra Almanya'yı terk edip memleketinde konteynerde yaşamaya başladı.
Almanya'da 49 yıl yaşadıktan sonra memleketi Kahramanmaraş'ı özleyen 73 yaşındaki gurbetçi, depremden sonra Almanya'yı terk edip memleketinde konteynerde yaşamaya başladı.
Yarım asır önce, tahta valizleriyle Almanya'nın yolunu tutanlardan birisi de Kahramanmaraş'ın Dulkadiroğlu ilçesi Doğanlıkarahasan Mahallesi'nde yaşayan 73 yaşındaki Oruç Yağbasan oldu. 1975 yılında 24 yaşındayken bir umutla köyünden ayrılarak Almanya'ya giden ve aynı zamanda eşini de götüren Yağbasan, hem Alman hem de Türk vatandaşı olarak 49 yıldır Almanya'da yaşamını sürdürdü.
'Vatanım, toprağım' dediği Doğanlıkarahasan Mahallesi'nde depremin acılarını, geçmişteki hatıralarıyla unutmaya çalışan gurbetçi vatandaş, zor da olsa konteynerde hayata tutunmaya çalışıyor. Çocuklarının, ailesinin henüz Almanya'da olduğunu ifade eden Yağbasan, 6 Şubat depremleri sonrası köyüne yerleşti.
Konteyner önüne diktiği çiçekler ve yine barakadan oluşturulan kahvehanede günlerini geçiren Yağbasan, 70 sonrası yurt dışına çıktım ve orada ticaret ile uğraştım. Biz kendi tarihi köklerimizden kopmadan, depremin verdiği zayiata rağmen yeniden köyümüze ve evimize döndük. Evimizi inşa etmeye çalışıyoruz. Bizim köyümüz örnek bir köydü 150 civarında ev vardı ve sonuç itibarıyla 30 civarında ev kaldı. Şu anda konteynerde yaşıyoruz ve temennimiz evlerimizin tamamlanıp evimize geçmek dedi.
Yurdumuzdan kopmak istemiyoruz
Köyünde günlerinin güzel geçtiğini ve arkadaşlarıyla vakit geçirdiğini de ifade eden Yağbasan, Köyümüzdeki yaşantı bizleri üzdü bizler yurt dışında yaşıyorduk ve burayı unutmadık. En azından ilk elden maddi yardım yapmaya başladık. Her şeyi devletten beklemek yerine vatandaşın da bu işin altına girmesinin doğru olduğuna inandık. 4 çocuğum var 55 yıla yakın bir süredir yurt dışında kaldım. Yurdumuzdan kopmak istemiyoruz, ülkemiz güzel bir ülke. Dünyanın çok yerini dolaştım buranın havası ve suyu beni canlandırıyor. Ben orada sürekli hasta oluyordum. Burada çok rahatım ve neredeyse ilaç kullanmıyor, hasta olmuyorum. Muhtarlık ve bir bakkal var bir masamız var orada toplanıp sohbetler ediyoruz güzel vakit geçiriyoruz diye konuştu.