Ramazan ayının manevi huzurunun güzel bir şekilde hissedildiği ve 11 ayın s...

TAKİP ET

Bayburt'taki tüm camilerde okunan ve geçmişten günümüze kadar gelen 14 asırlık mukabele geleneğini, genç hafızlar kendilerinden yaşça büyük hocalarından devraldılar

Ramazan ayının manevi huzurunun güzel bir şekilde hissedildiği ve 11 ayın sultanı Ramazan'a gösterilen saygıyla bilinen Bayburt'ta, 14 asırlık mukabele geleneği ortaokullu genç hafızlara emanet edilerek, sürdürülmeye çalışılıyor. Bayburt'taki tüm camilerde okunan ve geçmişten günümüze kadar gelen 14 asırlık mukabele geleneğini, genç hafızlar kendilerinden yaşça büyük hocalarından devraldılar. Ramazan ayı boyunca öğlen namazı sonrası merkez camilerde imam hatipler eşliğinde mukabele okuyan Erdem Bayazıt İmam Hatip Ortaokulu hafız öğrencileri, 1 yıl önce aldıkları hafızlık icazetleri sonrası hafızlıklarını mukabele sayesinde tekrar ederek, pekiştirme gayreti içerisinde bulunuyorlar. Camilerde sabah, öğlen, ikindi namazlarından önce ve sonra hafızlar tarafından ezbere okunan mukabeleye ise Bayburtlu vatandaşlar katılım sağlayarak, camileri boş bırakmıyorlar. Hazreti Ebubekir Camiinde öğle namazından önce mukabele okuyan genç hafızlar, geleneğin kendileri tarafından yaşatılarak gelecek kuşaklara aktarılacağına dikkat çektiler. Hazreti Ebubekir Camisi İmam Hatibi Kemal Yıldırım, genç hafızlarla birlikte mukabele geleneğini sürdürme gayreti içerisinde olduklarını belirterek, aynı mihrabı gençlerle paylaşmanın sevincini yaşadığını bildirdi. Bizlerin çabasıyla gençlik ordumuz inşallah Allah ve Resulünün yolunda güzel bir hayat sürdürürler Son zamanlarda dikkatleri üzerine çeken, yer yer tepki toplayan, dijital teknoloji, internet ve sosyal medya kullanımına aşina olarak bilinen Z kuşağı gençlerini Kur'anla, sünnetle, camiyle buluşturma gayretiyle çaba sarf ettiklerini kaydeden Yıldırım, camilerde hatim okuyan, mukabele okuyan gençlerin 14-15 yaşındaki öğrenciler olduğunu hatırlatarak, 4 senedir Hazreti Ebubekir Camii'nde görev yapmaktayım, önemli olan görev esnasında gençlerimizle mihrabı paylaşmak. Bundan 3 sene önce pandemi yaşadık pandemide camilerimiz yetim kaldı, cemaatsiz kaldı, hatimlerden uzak kaldı. Geçen sene ve bu sene camilerimizde teravih namazımızı, vakit namazlarımızı kılmaya başladık. Hatimlerimiz Ramazan ayında okunmaya devam ediyor. Genelde hatimlerimiz Kur'an kurslarında öğrenim gören öğrencilerimiz tarafından okunuyor. Bu da çok güzel oluyor, bizi memnun ediyor. Bu gelenek Osmanlı döneminden günümüze kadar aktarıldı ve şu an güzel bir şekilde yaşatılıp, sürdürülüyor. Kur'an kursundaki gençlerimizi buralarda Ramazan ayında hakla, insanlarla buluşturuyoruz, Kur'an tilaveti yapıyoruz. Son zamanlarda Z kuşağı diye adlandırılan ilimle, bilimle, teknolojiyle buluşmuş gençlerimiz var. Bunların yanında Kur'an ile, Allah ile, dinle, diyanetle, camiyle buluşan gençlerimiz de var. Bu gençler her zaman vardılar, bundan sonra da olmaya devam edecekler. Önemli olan gençlerimizi, koruyup gözeterek Kur'an ile sünnet yolunda ışığında ilerletmek. Bizlerin bu konuda çaba sarf etmesi lazım. İnşallah diğer gençlerimiz de bu halkaya iştirak eder, bu halkaya katılır. Böylece gençlik ordumuz, Allah ve Resulünün yolunda güzel bir hayat sürdürürler dedi. Hafızlığını 1 sene önce bitiren genç hafız Mustafa Odabaşı, mukabele geleneğini Z kuşağının bir parçası olarak devam ettireceğini, geleneğin gençlerle sürdürüleceğini söyledi. Oruç tutarken mukabele okumanın zor olmadığını ifade eden Nazir Azam Adıgüzel isimli bir diğer genç hafız, Hafızlığımı bitireli 1 yıl oldu. Bu Ramazan'da burada arkadaşlarla birlikte hatim okuyoruz. Hem hafızlığımızı tekrar ediyoruz, hem de Haziran ayında gireceğimiz sınavlara hazırlanıyoruz, inşallah hepimiz kazanırız. Derslerle birlikte hafızlık zor oluyor. Son sınıf olduğumuz için LGS sınavıyla birlikte zorlanıyoruz ama yine de çabalamaya devam ediyoruz. Oruç çok zorlamıyor ama yine de bir etkisi oluyor. Kur'an kurslarında oruca alıştırdıkları için hiç zor olmuyor diye konuştu. Z kuşağı dediğimiz şey sadece teknoloji çocukları demek değildir diyerek konuşan Mustafa Odabaşı, yaşıtlarına çağrıda bulunarak, Z kuşağı demek sadece teknolojiyle haşır neşir olan çocuklar değildir, böyle dinle, imanla yaşamakta bizim bir özelliğimiz olmalı bizler hem teknolojiyi, hem çağın gereklerini bileceğiz, hem de dinimize bağlı şekilde yaşamaya devam edeceğiz. Bizim gibi genç kardeşlerimiz Kur'an-a, namaza sarılsınlar, bilimle, İslam ışığında yürüsünler. İnşallah böylesi nesillerin devamı gelir ifadelerini kullandı.