Yusuf Dikeç: "Hedefimiz Los Angeles 2028 Yaz Olimpiyatları ve altın madalya"

TAKİP ET

Paris 2024 Olimpiyat Oyunları'nda tek eli cebinde yaptığı atış ile dünyanın gündemine oturan milli Sporcu Yusuf Dikeç, "Bir sonraki hedefimiz Los Angeles 2028 Yaz Olimpiyatları. Şimdiden çalışmaya başladık. Ülkemize orada bir altın madalya getirebilirsek tabii ki çok mutlu olacağız" dedi.

Paris 2024 Olimpiyat Oyunları'nda tek eli cebinde yaptığı atış ile dünyanın gündemine oturan milli Sporcu Yusuf Dikeç, Bir sonraki hedefimiz Los Angeles 2028 Yaz Olimpiyatları. Şimdiden çalışmaya başladık. Ülkemize orada bir altın madalya getirebilirsek tabii ki çok mutlu olacağız dedi. Paris 2024 Yaz Olimpiyat Oyunları'nda takım arkadaşı Şevval İlayda Tarhan ile 10 metre havalı tabanca karışık takım kategorisinde Türkiye'ye gümüş madalya kazandıran Yusuf Dikeç, Samsun Büyükşehir Belediyesi'nin yayın organı 'E-Dergi'ye özel röportaj verdi. Müsabakalarda lens, göz kapağı veya kulak koruması gibi teçhizat tercih etmeyen, atış sırasındaki duruşuyla da Paris 2024'ün sosyal medyada en çok konuşulan ismi olan Dikeç, ikonik hale gelen atış duruşunu, Elon Musk ile sosyal medya üzerinden yaptığı yazışmayı, olimpiyatlara hazırlık sürecini, yeni hedeflerini, gençlere tavsiyelerini anlattı. İkonik hale gelen duruş Paris 2024 Yaz Olimpiyat Oyunları'nda ikonik hale gelen atışlardaki duruşuyla ilgili Dikeç, O duruş sadece o güne ait, o ana ait bir duruş değildi. Benim atışa başladığım yıllardan itibaren hep yapmış olduğum bir pozisyondu. Hatta arkadaşlar 2011 yılında dünya kupasında birinci olduğum yıllarda da sosyal medyada bulup çıkarmışlar. Yine aynı pozisyon, aynı duruş. O zaman biraz daha gençtik, gözümüzde gözlük de yoktu, saçlarımız daha siyahtı. Tabii dünyada bu kadar kabul görmesinden ve beğeni almasından ilk başta kendi adıma ondan sonra ülkem adına ve yapmış olduğum spor branşı adına çok mutluyum. Bir farkındalık oldu. Türkiye'de atıcılık sporu çok fazla tanınan bilinen bir spor değildi. İnsanlar bu duruşun dünyada ses getirmesinden sonra atıcılık sporunu tanımış oldu. Atıcılık sporu olimpiyatlarda atletizmden sonra en fazla madalya dağıtan branş. Hem kendim adına hem ülkem adına mutluyum dedi. Dünyadaki başarılı sporcular tarafından paylaşılması da bizi ayrıca mutlu ediyor ve gurur veriyor Özellikle atış yaparkenki duruşunun gerek yurt içi gerekse yurt dışında büyük bir ilgi toplaması ile ilgili konuşan Yusuf Dikeç, Aynı bir müzik gibi. Söylenen şarkının dilini anlamasak da kulağımıza hoş geldiği zaman dinleriz. Güzel bir sanat eseri gördüğümüzde izleriz, hoşumuza gider. Aslında spor da böyledir, evrenseldir. Bu yüzden aynı sanat gibi evrensel olduğu için güzel hareketleri güzel insanlar paylaşıyor. Tabii bize ait olan bir hareketin dünyadaki başarılı sporcular tarafından paylaşılması da bizi ayrıca mutlu ediyor ve gurur veriyor diye konuştu. Allah gençlerin kalbinden anne sevgisini, gönlünden ülke sevgisini eksik etmesin Gençlere de seslenen Yusuf Dikeç, Yükümüz biraz daha ağırlaştı. Aslında önceki gibi değiliz. Bundan öncede 4 dünya, 5 Avrupa şampiyonluğum var. Dünyada böyle bir şekilde gündeme gelince size yüklenen misyon da farklı oluyor, bunun bilincinde olmamız lazım. Benim en büyük isteğim gençler. Çünkü bir ülkeyi yok etmek istiyorsanız; gençlerin aklını, fikrini, düşüncelerini, ülke sevgisini elinden almanız lazım. Son zamanlarda ne yazık ki baktığımız zaman ülkemizde de dünyada da gençlik farklı bir boyuta gidiyor. Benim de iletmek istediğim bir mesaj var. Her konuşmada her panelde gençlerin çalışması gerektiğini söylüyorum. Gençlerin inanması lazım. Hep şunu diyorum; Allah gençlerin kalbinden anne sevgisini, gönlünden ülke sevgisini eksik etmesin. Yani ülkelerine bağımlı bir gençlik olarak çalışmalarına devam etmelerini istiyorum. Baktığınız zaman en canlı örneği biziz. Karşılarında birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü değil, 5. olimpiyatta madalya almış, 51 yaşına gelmiş bir insan var. Demek ki ülken adına çalışacaksın ve inanacaksın. İnanmak zaten kazanmanın yarısıdır. Pes etmeyin. Gençlere hep bunu vurgulamaya çalışıyorum. Bundan sonra da gençlere rol model olmak ve kötü alışkanlıklardan uzak durmalarını sağlamak istiyorum. Bir spor branşıyla, bir sanat ile ilgilenmelerini tavsiye ediyorum. Elimden geldiğince gençlere yön vermeye çalışacağım. Atıcılık sporuna yönelenlerin sayısının arttığını duyuyoruz. Bu bizi ayrıca mutlu ediyor. Döneminde bir rahmetli Naim Süleymanoğlu çıkmıştı halterde, ülkeyi belli bir noktaya getirdi. Süreyya Ayhan atletizmde, Mete Gazoz okçulukta. Umarım bu başarı atıcılıkta da gençlerde bir farkındalık oluşturur. Oluşturdu zaten. En azından bu sporu biraz daha tanınır hale getirdi. Bizden çok daha yetenekli gençler vardır. İnşallah onlar da farkına varır ve bayrağı daha yukarılara taşırlar şeklinde konuştu. Konuşurken kendimi değil, ülkemi ön plana çıkarmak için çalıştım Elon Musk ile gündem olan sohbetinden bahseden Dikeç, Bu başarı sadece bana ait değil. Ekip işidir, ülke adına alınmış bir başarıdır. Ben orada da konuşurken kendimi değil de ülkemi ön plana çıkarmak için çalıştım. Düşüncemizde, fikrimizde bu ülkeye hizmet etmek var. Bir sonraki hedefimiz Los Angeles 2028 Yaz Olimpiyatları'dır. Tabii başlayan her şeyin bir sonu da vardır. Sağlığımız, yaşımız el verdiğince katılmayı düşünüyoruz. Şimdiden çalışmaya başladık. Ülkemize orada bir altın madalya getirebilirsek tabii ki çok mutlu olacağız. Bunun için de çalışamaya devam edeceğiz. 2028'den sonra da atışı bıraksak da dediğim gibi bu ülkeye hizmet etmenin birçok yolu vardır. Bilgimizle, spor adamlığımızla yine yönetici olarak devam edeceğiz ifadelerini kullandı. Samsun ile ilgili görüşleri Dikeç, Samsun'la ilgili ise şunları söyledi: Samsun'a çok geldim. Samsun'un Bafra ilçesindeki poligonu da biliyorum. Samsun sevdiğimiz bir il. Hem yarışma hem de tatil vesilesiyle geldiğim oldu. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Milli Mücadele'nin ilk adımını attığı şehirde ülkesini seven gençlerde de bu spor branşı konusunda bir farkındalık oluşmuştur diye düşünüyorum. Ailesinin desteğiyle ilgili görüşlerini de paylaşan Yusuf Dikeç, Kalbi güzel olan insanlar hep güzel şeyleri paylaşıyor. Türk geleneklerine ve göreneklerine baktığımız zaman bizim en kutsalımız ailedir. Aile desteği olmadan insanların bir yere gelmesi zor. Beni en çok motive eden 9 yaşındaki kızım. Birçok şeyden fedakarlık yapıyoruz. Mesela doğum günleri oluyor, antrenmanlardan dolayı gidemiyoruz. Anne duası ve aile desteği çok önemlidir. Ülkemizin gençleri ülkesini sevsinler. Bu ülkeye hizmet etmenin değişik yolları vardır. Bu bayrak altında yaşayan herkesin birlik ve beraberlik içinde mutlu bir şekilde yaşamasını istiyorum. Dünyadaki bu üzücü olayların ve savaşların son bulmasını temenni ediyorum diyerek sözlerini tamamladı.